• Hızlı işaret yukarıya
  • hızlı giriş
seyyar

Avrupa'da işgücü piyasası

Rekabetçi bir Avrupa için

Avrupa Birliği, her biri kendi kültürel geçmişine sahip 27 Üye Devletten oluşmaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde gördüğümüz gibi tek bir Avrupa işgücü piyasasından söz edebilmemiz için hala aşmamız gereken engeller var. Avrupa entegrasyon süreci nispeten yenidir, her ülke farklı bir ekonomik ve kültürel geçmişe sahiptir, bu da kendi işgücü piyasalarının esnekliğine ve rekabetçiliğine yansımaktadır.

AB Mavi Kart'ın uygulamaya konulması, Avrupa Birliği'nin sosyal ve ekonomik refahının geleceğini güvence altına almaya yönelik önemli bir adımdır. Avrupa'nın rekabet gücünü korumak, AB'de işgücüne katılım oranını arttırmak ve orta ve uzun vadede işçi talebini karşılamak için atılması gereken iki önemli adım vardır:

Birincisi, Bologna sürecini genişletmek: yüksek eğitim yeterliliklerinin standartları ve kalitesinde karşılaştırılabilirliği sağlamak için daha fazla ülkeyi katılmaya davet etmek.

İkinci olarak, Avrupa Birliği'ni yüksek vasıflı ve eğitimli çalışanlar için daha cazip hale getirmek. Mavi kart bu sürecin katalizörüdür. Henüz atılması gereken en önemli adım, bir ülkede verilen mavi kartın tüm ülkelerde istihdamı geçerli kılmasıdır.

Aşağıda Avrupa Birliği'nin en büyük ekonomilerini ele alıyoruz.

Almanya'da çalışmak

Almanya'nın doğusu Batı ile birleşmeden önce Doğu Almanya DDR olarak adlandırılıyordu ve tam istihdama sahipti. Batı'ya katıldıktan sonra Doğu ekonomisi büyük ölçüde özelleştirildi ve bu da önemli bir iş kaybına yol açtı. 2008'deki mali krizin Alman ekonomisi üzerinde etkisi oldu, ancak işsizlik oranı yüzde yedinin altında kaldı. Birçok Batı ülkesinde olduğu gibi Almanya'da da genel olarak işçi eksikliği, özel olarak da teknik mesleklerde kalifiye eleman sıkıntısı çekilmektedir.

Almanya, Avrupa Birliği'nin kurucu üyelerinden biri ve AB Mavi Kart'ın önemli öncülerinden biri. Almanya vasıflı göçü sosyal uyum ve ekonomik refahın sürdürülmesi için kilit önemde görmektedir.

Fransa'da çalışmak

Fransa'da normal işler için standart çalışma haftası 35 saattir. Kısa çalışma haftasının arkasındaki fikir, daha fazla insanın işe alınmasına yol açabileceğidir. İstatistiki araştırmalar bu teoriyi kesin olarak kanıtlamamıştır. Belçika ve Hollanda gibi ülkelerde olduğu gibi, işverenlerin ekonomik bir krizle karşılaştıklarında çalışanlarını işten çıkarmaları oldukça zordur. Fransa ayrıca yüksek nitelikli profesyonel açığıyla da karşı karşıyadır.

Fransa AB Mavi Kart programına katılmaktadır.

Birleşik Krallık'ta çalışmak

2008'de başlayan ekonomik kriz Birleşik Krallık'ı ciddi bir durgunluğa sürükledi. 2009 yılı sonunda Birleşik Krallık'ta işsizlik oranı 2,5 milyona ulaşmıştır. Ġngiliz hükümetinin baĢlıca kemer sıkma önlemlerinden biri de devlet memurlarının sayısının azaltılması olmuĢtur. Kamu çalışanlarının azalmaya devam etmesi Birleşik Krallık işsizlik istatistiklerinde önemli bir rol oynamaktadır. Brexit sonrası, Ocak 2020'de, ekonomik görünümün oldukça önemli ölçüde gerilediği sonucuna varılabilir.

Birleşik Krallık AB Mavi Kartını vermiyor. Şu anda değil ama Avrupa Birliği'nin bir parçası olduklarında da vermiyordu. Bu nedenle AB Mavi Kart Ağında Birleşik Krallık merkezli kayıtlı işveren bulunmamaktadır.

AB Mavi Kart Ağına bugün kaydolun!

AB Mavi Kart Ağına henüz kaydolmadınız mı? Bu ağ, AB merkezli işverenlerle kariyerlerine Avrupa'da devam etmek isteyen AB üyesi olmayan yüksek nitelikli profesyonelleri buluşturan benzersiz bir platformdur.

eu-blue-card-chinese-businesswoman
Secure connection TLS 1.2